PEUGEOT INSTINCT Concept | PEUGEOT’dan otonom otomobil

PEUGEOT INSTINCT CONCEPT, ilhamını doğadan, özellikle de insandan alır. İnsan, çevresini tanıyarak öğrenir ve öğrendikçe bağımsızlaşır. Aynı şekilde, PEUGEOT INSTINCT CONCEPT, kullanıcı profilini oluşturmak için derin öğrenme teknolojisini temel alır.  Bunun için, Nesnelerin İnterneti (I.o.T) platformu Samsung ARTIKTM Cloud, kullanıcıların her gün kullandığı cihazları birbirine bağlar ve veri toplar. Veriler akıllı saat, akıllı telefon ya da sosyal medya gibi araçlar üzerinden toplanır.  Platform, evinizdeki akıllı televizyon, duraksız ses yayını, ev asistanı, bilgisayar ve diğer cihazlara da bağlanabilme özelliğine sahiptir. Araç başlı başına çok değerli bir bilgi kaynağıdır zira gün boyu bize eşlik eder, düzenli olarak kullandığımız rotaları, en sevdiğimiz yerleri ve sürüş stilimizi bilir.
PEUGEOT ve bir veri bilimi şirketi olan Sentiance, veriyi anlamlı kılmak üzere işler ve her bir kullanıcının profilini tanımlar.  Analiz dinamiktir ve sürekli olarak geliştirilir. PEUGEOT INSTINCT CONCEPT’in, mimarisini kullanıcının ihtiyaç ve isteklerini tam olarak karşılayacak şekilde önceden yapılandırmasına veya uyarlamasına olanak tanır.

Mevcut 4 mod özellikle hassas bir sürüş idaresi sağlar. Drive Boost, dinamik bir sürüş için tasarlanmıştır.  Drive Relax ADAS (Gelişmiş Sürüş Destek Sistemlerini) kullanarak sürücüye yardımcı olur. Bu mod, otomatik far değişimi veya aktif hız sabitleyici gibi sürüş desteklerini içerir.
Autonomous Soft mod konfor içindir. Daha uzun yolculuklarınızda size film seyretme, kitap okuma veya sadece dinlenme imkanı tanır. Son olarak, Autonomous Sharp modu, hassas ve verimli bir sürüş ile yolculuk sürelerini kısaltır.

Kendi kendine giden otomobil, yeni kullanım ihtiyaçlarına cevap vererek yaratıcılıkta yeni ufuklar açıyor.
PEUGEOT INSTINCT CONCEPT ve Tepkisel i-Cockpit ile, markanın son modellerini başarılı kılan faktörlerden yararlanıyoruz. Yeni sürüş zevki formları yaratıyoruz. Bunların kaynağı kullanılan ara yüzler, araç mimarisi veya tasarım ayrıntıları olabilir. Kendi kendine giden bir otomobilin görünümünün veya sürüş deneyiminin can sıkıcı olması için hiçbir sebep yok.

Matthiass Hossann, PEUGEOT Konsept Araçlar Tasarım Müdürü

Sürüş ortamı, Sürüş ve Otonom modları arasında geçiş yaparken devreye giren şık bir kinematik sisteme sahip. Kompakt direksiyon simidi ve kontrol düğmelerini barındıran panel, ön panelin içine doğru katlanırken, gaz pedalı da pedal ünitesinin içine girer.
Aktif olan moddan bağımsız olarak, aracın kontrolü sürücüdedir. Sürüş modunda doğal olan bu durum, PEUGEOT otonom aracın Otonom modunda şaşırtıcı bir özellik olarak karşımıza çıkıyor. Orta konsol üzerinde 9.7 inç ekranın yanında yer alan i-Device, istendiğinde aracı kumanda etmek için kullanılabilir. Ekrana dokunarak, ön tarafta aracın kumandasını devralın veya Soft modundan Sharp moda geçin.
Drive modunda, holografik küme çalışma verilerini ekrana getirir: araç hızı, PHEV güç zincirinde kullanılan iki enerji arasındaki bölünme, batarya seviyesi. Dijital dikiz aynası, sürücüye kör noktada araç olduğu uyarısını yapar.
Otonom modda bu özellikler, gerçekten önemli olan tek kavram zaman olduğu için önem kazanan diğer bilgileri içerir. Tüm yolcular saati, o ana kadar kat edilen mesafeyi ve kalan yolculuk süresini öğrenebilir.
Sürüş modunu değiştirdiğinizde araç içi atmosfer de değişir. Ekrana getirilen bilgiden başka, koltuk konumları, aydınlatma ve ses seçenekleri de uyarlanır.

Tepkisel i-Cockpit, kompakt bir araç içinde bile her yolcuya kendi alanını sunmaktadır. Herkesin rahat olduğundan emin olmak için, koltuklar ilhamını uçak tasarımından alır. Gövde ile temas halindeki yapılar ve bölgeler (koltuk tabanı, sırtlık ve koltuk başlığı) kişisel olarak tasarlandı. Koltuk tabanı alüminyumla güçlendirilmiştir ve sabittir. Sırtlık kısmıysa hareketlidir ve Y ekseni etrafında enine döner. Kullanıcı istediği konumu seçmekte serbesttir: Dinlenmek istiyorsa yatay, aracı sürmek istiyorsa dik veya film seyretmek veya çalışmak istiyorsa ikisinin arasında bir konumu seçer.
Yolcuların tümü, geniş bir hizmet yelpazesi sunan ve konuşmayla aktifleşen bir kişisel asistan olan sohbet robotu aracılığıyla araçla iletişim kurabilir. Örneğin, online sinema bileti rezervasyonu yapmak veya satın almak için doğal ifade komutlarını kullanabilirsiniz.

Kullanılan malzemeler de sizi bu fazladan boş zamanın tadını çıkarmaya davet ediyor. İpeksi bir his veren ince bir tabaka ile kaplanan zemin, sizi ayakkabılarınızı çıkarıp gevşemeye teşvik ediyor. 3 boyutlu ağ, vücudu sarar ve destekliyor. Aynı malzeme, orta konsolu çevreleyen yan paneller ile kapı panelleri, koltuk minderi ve sırtlıklarda kullanılıyor. Esnek 3 boyutlu ağ ve deri malzemeyle kaplı koltuk başlıkları boynu destekliyor.

PEUGEOT INSTINCT CONCEPT’in oranları, büyük karoser geleneğinden yararlanıyor. Keskin çizgiler, teknolojik aksam ve yolcuların çevresinde yuvarlak hatlara dönüşüyor. Uzun kaporta, PHEV güç aktarma organlarının ürettiği 300 hp güce atıfta bulunur. Tekerlek davlumbazlarının cömert konturları, iyi bir yol tutuşu ve dört tekerlekten çekişin gücünü sergiliyor.
Ön kısım son derece etkileyici bir tasarıma sahip. Her bir LED farın merkezinde göz merceğini andıran bir kamera merceği bulunur. Bu kameralar aracın çevresini tarar ve bilgileri sürüş yardım sistemlerine geri gönderir. Izgaranın görünüşü, ona baktığınız açıya bağlı olarak değişir. Bu yarı oyuk yapı, otonom mod aktif hale getirildiğinde beyaz ışıkla vurgulanan Aslan logosunu barındırır.

Farların her iki tarafında yer alan ışık imzası, ön tarafın tüm yüksekliği boyunca uzanıyor. Bu imza, 90 km/sa hızdan itibaren çalışarak iki işlevi yerine getirir. İlk olarak, iki ışık kılavuzunun alt kısımları, ön aksta ekstra bastırma kuvveti sağlayan bir şeritle birbirine bağlanıyor.
İkinci olarak, bu hareket, hareketli aracın şasisinde basıncı düşürmek üzere bir açıklık oluşturuyor. Hava, ön uçtan içeri çekiliyor ve tekerlek yüzeyinde dışarı atılıyor. Bu, beş kollu alüminyum jantlarla birlikte çalışan, şasi ve süspansiyondaki aerodinamik engeli ortadan kaldıran sanal bir tekerlek kaplaması görevi görüyor. Bu alüminyum jantlar, hafifliğine katkıda bulunan ince oluklara sahiptir. Aynı aerodinamik özellikler arka tarafta da bulunuyor. Hava, ön kapı çevresindeki bir delikten çekilir  ve bir ışık şeridi ile bağlantılı bir sıra 3 boyutlu lambanın altında bulunan difüzöre doğru akar.
Cam tavan, kubbeli profili sayesinde yolculara mümkün olduğunca yakın iniyor. Hatları, şasiyi renklendiren aynı derin mavi kaplama ile vurgulanıyor.